"Yarın çok geç kalkcağım."
"Hayır. Ben daha geç kalkacağım."
Muhabbetinin ardından en az benim kadar obsesif olan ev arkadaşım uyuduktan sonra, sıra geldi tuvalet hikayemi anlamaya...
Efenim, bugün MQ'dayız (Viyana'ya gelenin uğramadan geçmeyeceği bir mekan). E haliylen tuvaletimiz geldi (Biradan olabilir)! Önce Lisa davrandı. "Ya şurada bir WC biliyorum. Beleş!" dedim. "He valla, bende bir tane biliyorum" dedi, gitti. Tabii bu muhabbet genelde İngilizce, zaman zaman da benim korkulu bakışlarım eşliğinde Almanca devam ediyor (Almanca duyduğumda, 3sn sonra ağlayarak ortamı terk edecek bir çocuk gibi baktığımı söylüyorlar!). Meğer bahsi geçen tuvalet aynı tuvaletmiş. Ancak konumuz bu değil. Konumuz benim o tuvalete gittiğimde başıma gelenler.
Çok sayıda bira tüketimini takiben gittiğim tuvalette, milletle muhatap olmamak adına etrafa bakayım derken erkekler tuvaletinden çıkan adamı yan gözle izlemeye başladım. Bu arada da kadınlar tuvaleti dolu ve önümde bekleyen bir hatun daha var. 50'li yaşlarında, "şık giyimli" diye tabir ettiğimiz bir adam, son derece memur hareketlerle, elinde çantasıyla tuvaletten çıktı ve çantanın olmadığı elini şöyle bir suyun altına soktu, sabunladı, yıkadı ve çıktı. Kısa bir sessizliğin ardından, mekanı terk eden adamın arkasından önümde bekleyen hatun ile göz göze geldik ve birer kahkaha koyverdik.
"Eee ne var bunda?" değil mi? Bakışlarımız ile anlaşıp, gülmek için yer arayan, birbirini tanımayan, 2 yarı sarhoş kızız sonuçta. Yok, değil! Olay bu kadar değil! Biz adamın arkasından "euheuehueh insan bu kadar da 'tek elimi kullandım' pozları vermez yahu. Ehueheuheu" derken, beklediğimiz tuvaletten yine 50'li yaşlarında bir teyze çıktı. Baktı biz yarılmış, toparlanamıyoruz, "Ruhum genç benim. Bana da anlatın yavrularım." der gözlerle bize baktı. "Ehuheuheuheheheheh, bir adam vardı, tek elinde çanta, istifini bozmadan, diğer elini yıkadı, çıktı. Ehuhuheuheuheuh" dedik. Tabiki de bunları cnbc-e ingilizcesine çevirip düşünün. Teyzenin gülmeye devam ederek "Aaaa, ben de bunu yapmamasını kocama hep söylüyorum ama beni dinlemiyor. Gelin siz söyleyin!" demesi üzerine, önümdeki hatunun tuvalete kaçıp, kapıyı kilitlemesi 0.00001sn ile Guinness'e girerken, ben yılbaşı hediye paketi gibi kaldım kadının önünde. Hareket etmeyi geçtim, utanabilecek kadar bile hormon salgılayamayan vücudum ve ondan ayrı işleyen bilincimle kadının önünde kalakaldım. Ve teyze, "Hahahahaha, şaka yaptım." diyerek, kıvrak bir hareketle mekanı terk etti.