Bir arkadaşımın doğum günü için sevgili cumartesi akşamında çıkıp, "Muhtemelen gelmem ben, Beste'de kalırız." dedim. Amma ve lakin kendimi halsiz hissedip, yarınki planlarımı da göz önüne aldım ve eve döndüm. Üstelik bu dönüş yolu uzun ve zorluydu. Şöyle ki; Burger King'e girip (Önceki yazılara bakarsanız Burger King'e de kılım şu sıra), "Kapalıyız." diyen çalışana "Gerçekten buradan eve kadar gidemem! Tuvaleti kullanabilir miyim?" diyerek cebren ve hile ile 1buçuk saatlik işkencemi sonlandırdım diye anlatılacak hikayem var. Dağları delip geldiğim evimde bir de baktım 'Batan geminin malları bunlar' tarzı dalmışlar odama. Bilgisayar falan yabancı ellerde geziyor. "Amanın!" dememe fırsat kalmadan karşılaştığım sorular:
-Neden geldin? Neden haber vermedin? Sana yemek yapmadık biz!
Yahu bir durun. Banane yemekten. Hem "Neden geldin?" de ne yahu?????
Elimde dereotu, gece gece eve ulaşmanın mutluluğu falan derken bir de baktım cidden çok doğru kararlar vermişim şu son 4 ayda. Şimdi oturup burada planlarımı anlatmayacağım tabi ama gidiciyim o kadarını söyleyeyim. Bu kuşun kanatlanıp, yuvadan ayrılma vakti gelmiş a dostlar. Tabi RÜTK "Bu aile bu ülkeye olmamış" diyip kapatmazsa bizi.
Hiç biriniz de "dereotu ne alaka be?" demediniz ayrıca tebrik ederim. Söylemicem işte!